1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. GEÇİNEMİYORUZ…

GEÇİNEMİYORUZ…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Özellikle son 7 aydır zam kasırgası devam ederken dövizin ateşli yükselişi de devam ediyor, 6 ay önce Devlet yetkililerimiz tarafından piyasaya sürülen kur korumalı mevduat hesabı ne enflasyonu düşürebildi, nede yükselen dövizi. 1980 li yıllarda bu sistem denenmiş ve başarısız olunmuştu, bu konuda bir çok ekonomistlerin uyarıları dikkate alınmadı ve sonuç olarak yine başarısız olundu. şimdide ”Gelire Endeksli Senet” bu modelin ekonomik krize çözüm olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz.

AKP 2002’de iktidara yürürken hangi söylem ve vaatlerle halkın gönlünü kazanmışsa bugün aynı konularda gösterdiği basiretsizlikle halk desteğini kaybetmeye başlamıştır.  O yılları yaşayanlar hatırlar; Sayın R.Tayyip Erdoğan en çok yüksek enflasyon ve zamlardan şikayet ediyor, TL’nin değer kaybından dem vuruyor, kamudaki israfı dile getiriyor, Hariciyemizin iyi yetişmiş kadrolarını monşerler diyerek karalıyor, kuyruklardan şikayet ediyor, liyakat ve ehliyetten bahsediyor, kamuda israfa son vereceğini, komşu ülkelerle olan  sorunları, AB’ne üyelik meselesini çözeceğini söylüyordu.

Bunların hepsi toplumu yakından ilgilendiren konular. Devletlerin bekası ile ilgili çok önemli kriterler bunlar. Bu sorunları siyasetin gündemi haline getiren ve çözüm vaatlerini inandırıcı projelerle halkın önüne koyan liderler veya partiler en güçlü iktidar adayı olurlar. AKP, Sayın Erdoğan’ın sergilediği farklı  siyaset üslubunun ve karizmatik liderliğinin de çekim gücüyle milletimizin teveccühünü kazanarak uzun yıllar sürecek iktidar yolculuğuna başlamış oldu.

Başlangıç yıllarında değişik kesimlerin, farklı düşüncelere sahip insanların umudu olan AKP aslında güzel icraatlara da imza attı denilebilir. Yanlışları söylemek benim için bir vatandaşlık görevi olduğu gibi, yapılan doğru ve güzel işleri alkışlamak da bir erdemliktir. Ne  var ki, iktidar olmanın müthiş sorumlulukları, vaatleri yerine getirmenin zorlukları vardır. Nitekim sayın R.T.Erdoğan da bunu bildiği için, iktidarı eleştiren ve halkın taleplerini dile getiren muhalefete; “Bekara karı boşamak kolaydır!”çıkışını yapar öfkeyle. Doğrudur, en kolay şey muhalefet yapmaktır.

Bu gün gelinen noktada, Sayın Erdoğan’ın unuttuğu bir şey var; o da hırçın muhalefet yaparak ve sınırsız vaatlerde bulunarak oturmuştu o koltuğa. İktidarlar yaptıklarıyla övünebilir elbette, ama millet yapamadıklarından ötürü kaldırır o koltukta oturanları. ZAM, ZAM, ZAM diye Simit çay hesabını yaparak kükrüyordu 20 sene önce muhalefetteki Erdoğan. Sosyal medya birer, birer hatırlatıyor o zamanlar yaptığı ateşli konuşmaları. Bugün geldiğimiz noktada “YETTİ ARTIK , CANIMIZA TAK ETTİ BU ZAMLAR; GEÇİNEMİYORUZ!” diye feryat eden insanlara ise  olmadık hakaretler yapılıyor iktidar mensupları tarafından. Ne dış güçler suçlaması bitiyor, ne vatan hainliği.

Sayın Maliye Bakanımız kuyrukları görmüyor mu? Dövizin karşısında TL’nin düştüğü durumu bilmiyor mu? Marketlerdeki etiketler denetlendi de ne oldu? Düşürebildiniz mi fiyatları? Akaryakıta bir haftada beş kere zam yapılınca esnaf ne yapsın? Kim dayanabilir bu zamlara. Vatandaş isyanında haksız mıdır sayın vekiller? Nebati sıkıntı yok diyor. Yahu millet, her gün gelen zamlardan dolayı, temel ihtiyaçlarını  daha ucuza alabilmek için kuyruklarda, bunu anlamıyor musunuz? Akaryakıt fiyatlarını, hububat fiyatlarını halk mı yükseltiyor Allah aşkına. Millet tarım kredi kooperatiflerine ait marketlerde şeker kuyrukları oluşturmuş, sen perde çekilen gözlerine ışık saçıyor diyorsun. Bir yıl önce 550, 600 TL’ye dolan bir aracın deposu bugün 1.500 TL’ye doluyorsa bunun sorumlusu ben miyim yahu?!

Bir yılda 4 Maliye bakanı değiştiren kaç ülke vardır dünyada? “Faiz sebep, enflasyon sonuç.” inadı ve ısrarı olmasa, ekonominin evrensel ilkelerine uyulsa ne döviz buralara tırmanır ne de paramız bu kadar değer kaybeder. Ayrıca hiç bir ürün bu kadar zam da görmez geçim şartları dibe vurmazdı. Yapılan her güzel işi AKP sahiplenirken, berbat edilen her şeyin sorumlusu muhalefet öyle mi? Dilde kemik yok nasıl olsa!

Açıkçası AKP muhalefet istemiyor. Tamam bunu anlıyorum da, bari bunu tehdit etmeden, muhalefete hakaret etmeden  yapsalar diyorum. Çünkü bütün anketler artık bu iktidarın güvenilirliğini yitirdiğini, halk desteğini kaybettiğini gösteriyor. Halk gülmeyi unuttu, cumhurun yüzünde sadece acı bir tebessüm kaldı. Havaya suya toprağa derken sandıklar da nasibini alır inşallah cemrelerden diyorum.

Yazımı Merhum Demirel’in  Meşhur sözleriyle noktalamak istiyorum. ” Boş Tencerenin Düşüremeyeceği İktidar Yoktur”

Kalın Sağlıcakla…

GEÇİNEMİYORUZ…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir