Herkes ZAMLARDAN, harçlardan, vergilerden, VERGİLERİN vergilerinden, ÇİFTE vergilerden şikâyet etmeye başladı ya, ben de hele bi bakayım dedim ve baktım ve gördüm ki, Devlet Baba, çok HAKLI olarak, önce ALIYOR, sonra VERİYOR. Daha doğrusu, verirken VERİRMİŞ gibi yapıyor ve VERMEMİŞ oluyor.
Aslında, NASS hükümlerine göre davranıyor ve istediğine ÇOK, istediğine de AZ veriyor.
Bakın hele !
“ALMADAN vermek Allah’a mahsustur” diye bir laf vardır.
Allah’ın NİMETİ (lutfu, bahşişi, ihsanı), imkânları boldur.
Ancak, O’nun bu işinde heç bi EŞİTLİK YOKTUR.
O bile, “istediğime veririm VEZİR ederim, istediğime de vermem, REZİL ederim” demektedir.
Mesela;
Zehra Taşkesenlioğlu’na BOL-bol VERMİŞTİR (ve VEZİR etmiştir) !
Sahip oldukları servetin haddi hesabı olmayan ve saymakla ve yazmakla bitmeyen ve Yunanistan’a KAÇARKEN yakalandığı söylenen, Türk Hava Kurumu Üniversitesi eski Rektörü ve şimdi HAPİSTE olan Ünsal BAN’ın karısı AKePe’nin Erzurum Milletvekili Zehra TAŞKENLİOĞLU :
“Allah bazılarını VEREREK, bazılarından da alarak İMTİHAN eder; Ben VEREREK imtihan ettiklerindenim” demişti ya …
İKTİDARDAKİLERİMİZ, yani AKePe’li MÜSLÜMAN Devlet BABA’mız da tabii ki, NASS hükümlerine (yani Kur’an’a) göre hareket edecektir ve etmektedir ki, bunu her seferinde dile getirmektedir.
Mesela;
Süleyman Soylu, İçişlerimize bakarken geçen sene çektiği bir nutukta;
“Sadece Bizim Yaptıklarımıza Bakmayın, Biz KENDİMİZ YAPMIYORUZ. İnanıyoruz ki; BİZE YAPTIRAN ALLAH’tır. Bize yaptıran ALLAH’tır. Bize YAPTIRAN ALLAH’tır” diye üstüne basa basa demişti ya …
DİB Başkanı Ali Erbaş da, geçen sene Temmuz ayı başlarında çektiği nutukta;
” ŞÜPHE yok ki, FİYATLARI TAYİN EDEN, darlık ve bolluk veren, RIZIKLANDIRAN, ancak ALLAH’tır ” demişti ya …
Hah, işte bunlar da böylece, Allah yolunda hareket etmekte ve kendi AHBABLARINA istedikleri kadar vermeyi uygun görmektedirler ki, bunun heç bi GÜNAHI yoktur.
Zira, herkese BOL-bol verselerdi AZGINLIK ederdi bu ahâli.
Allah da, şimdi AZ alanların, ÇOK aldıkları zaman AZGINLIK yapacağını biliyor ve onlara AZ verip YOKSUL yaparak AZGIN olmalarını önlemek suretiyle de, bu YOKSULLARA büyük bir iyilik etmiş oluyor.
Ama, bu AZ alanlar bu İYİLİĞİ bilmiyorlar.
İşte o âyet:
“Eğer Allah, RIZKI, kullarının hepsine BOL bol verseydi, yeryüzünde AZGINLIK ederlerdi. Ama O, rızkı DİLEDİĞİ ölçüde İNDİRİR. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir “ (42. Şûrâ Sûresi 27.âyet)
Ve demek ki siz, daha önce çok ŞIMARMIŞSINIZ. Onun için YOKSUL bırakılmışsınız. GEÇİCİ bi süre buna tahammül etmelisiniz, FUKARA kalmalısınız.
Zaten bu dünya GEÇİCİDİR ve esasen de İMTİHAN dünyasıdır ve bunun için de mevcut durumunuza katlanmalısınız.
İşte o âyet:
“Allah DİLEDİĞİNE rızkını BOLLAŞTIRIR da, daraltır da. Onlar dünya hayatında ŞIMARDILAR. Oysa AHİRETİN yanında dünya hayatı, GEÇİCİ bir faydadan başka bir şey değildir”
(13. Ra’d Sûresi 26. âyet)
Allah, işte bazılarınızı YOKSUL yapmasaydı ZENGİNLERİN işini tutacak kimse de kalmazdı.
Eeeeyyy FAKİR fukara takımı !
Siz, ZENGİNLERİN işlerini tutacaksınız ve öyle kalacaksınız.
Allah böyle diyor:
“(Ey Muhammed) Rabbin rahmetini onlar mı taksim edip paylaştırıyorlar ? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında BİZ PAYLAŞTIRDIK. BİRBİRLERİNE İŞ GÖRDÜRMELERİ için KİMİNİ ÖTEKİNE DERECELERLE ÜSTÜN KILDIK … “
(43. Zuhruf Sûresi 32. âyet)
“Doğrusu, zengin eden de, YOKSUL kılan da O’dur” (53. Necm Sûresi 48.âyet)
Allah, DİLEDİĞİNE veya İSTEDİĞİNE istediği kadar, yani kendi KEYFİNE göre verir.
Siz, ÇOK verdiklerine, “niçin böyle oluyor” DİYEMEZSİNİZ ?
Böyle bir soru sorarsanız İMANINIZ azalmış ve hatta İMANSIZ olmuş olursunuz.
Çünki, O her şeyi herkesten çok iyi bilen ve önceden görendir.
Bakın Allah neler söylüyor:
“Görmediler mi ki Allah, RIZKI DİLEDİĞİNE bol BOL vermekte, DİLEDİĞİNİ de DARALTMAKTADIR. Şüphesiz İMANLI bir kavim için bunda ibretler vardır “ (30. Rûm Sûresi 37. âyet )
(39. Zümer Sûresi 52. Âyet – 16. Nahil Sûresi 71. Âyet – 17. İsrâ Sûresi 30. Âyet – 29. Ankebût Sûresi 62. Âyet – 34. Sebe Sûresi 36. Âyet – 34. Sebe Sûresi 39. Âyetler de aynıdır.)
Yaaa işte gördünüz değil mi ?
Onun için, bırakın SIZLANMAYI, kesin SESİNİZİ ve heç kımıldamadan oturun, yoksa, o OTURDUĞUNUZ yeri de BULAMAZSINIZ.
******
AHÂLİ olarak biz NEYİK ve bu ekonomimizin NERESİNDEYİK ?
Biraz evvel gördüm ki;
Sabık NEBATİ’nin halefi Mistır ŞİMŞEK’in (ve tabii ki, Banka’mızın Müdiresi Missis Hafize ile birlikte) İCAD ettiği “Ekonomide MİLLİ DAYANIŞMA PAKETİ” içerisine girmişik.
Yani bu İCAD, şimdiye kadar yapılanların ve yani bu PEJMÜRDE hâlimizin telafisi bizim SIRTIMIZDAN sağlanacak gibiyik.
Tıpkı, bir AYISI bir MAYMUNU, tavşanı, iti-köpeği, keçisi- güvercini falan olan ve ufak çaplı seyyar bi SİRK işleten adamın hınzır MAYMUNA benzemekteyik.
İşte bu “HINZİR” Maymun da, akşam el-ayak çekilince gider, bütün yiyecekleri YERMİŞ ve elinin ağzının BULAŞIĞINI da AYININ üstüne başına SÜRERMİŞ ve KENDİNİ TEMİZLERMİŞ.
Sabahleyin vaziyeti gören Adam, gider, AYIYI DÖVERMİŞ !
Ne dersiniz, acaba biz bööle miyik ?
