Emekli başta olmak üzere, İşçi, memur, esnaf, köylü, çiftçi, öğrenci her gün zamlanan temel gıda ürünlerinin yanı sıra, akaryakıt zamları ülkemiz vatandaşının yaşamını standart geçim şartlarından alıp açlık sınırının altına doğru sürüklerken, karnı tok olanların yaşadığımız yüzyıldaki teknolojiye sığınarak nereden nereye geldik diyerek mazeret mırıldanmaları cahilliğin daniskası oldu.
Kambur üstüne kambur vatandaşın belini bükmeye devam ederken, dar gelirli vatandaşların ben yemesem de olur aile nüfusunu bir eksikle sayması, toplu taşıma yerine yorgun argın ayaklarla adı spor olsun diyerek işine yürüyerek yetişme çabası ganimet çuvalına çalışanların kör gözlerine denk gelse de yakalarına yapışacak haklar yakın olacaktır.
Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile resmi kurumlara gönderilen yazıda tasarruf denilerek araç alımına yasak getirmek, saltanata çözüm buldum diyerek lanse edilirken ne yazık ki kurumların araç kiralama da önlerini açmış, kiralama ihalesiyle bir yerlere daha fırsat iş kolu oluşturmuştur.
Ayrıca son yapılan çalışmalarla seçim kanununda yapılması düşünülen çalışmalar, kendine oynanan oyunlarda final sahnesi gibi olurken, denize düşen yılana sarılır yorumları yapılmaya başlandı diyebiliriz.
Yaptırılan anketler, yaptırılan kamuoyu yoklamaları parayı veren düdüğü çalar misali kendilerine göre yorumlanırken, vatandaşın bu yoklamalara karın açlığı ile cevap vermesi doymayan gözlerin seçimlerde alacakları cevap olurken, geçmişin bize gösterdiği, sürecini tamamlayan siyasi partiler yok olmaya mahkumdur geleneğini de yok saymaktadırlar.
Kısaca vatanın her karış toprağını vatandaşlık edasıyla ödüllendirip, konut ve diğer taşınmazlara sebep olduğunuz zamlarla ev alma hayali kaybolan bu millette hangi yüzle iki anahtar vaat edenlerin arkasına sığınıp yeni senaryolara yelken açacaksınız iyi etüt edin.
Yani vatandaş diyor ki daha fazla oyun oynamayın, oynadıkça batan siz olursunuz, balçığa saplanır kalırsınız olduğunuz yerden çıkamazsınız. Bakın kararmaya başladınız, Altın değilsiniz ki millet size hücum etsin. Paslanmaya mahkum oldunuz, çabalar, kürekler, düzenlemeler, yol çevirmeler, yoldan sapmalar, kör kuyudan kaçmalar geçin artık bunları.
Allah aşkına aklı selim olsun bir defa mantıklı düşünün, bugün Rusya ya uygulanan ambargo Allah göstermesin bize uygulanmış olsaydı ne olurdu bizim halimiz? Elde yok avuçta yok, üretim yok tüketim çok, paranın değeri kalmamış, bin bir eziyetle ürettiğin elinde bayatlamış, nasıl kaç yılda kalkardık bu belirsizliğin içerisinden, kim alırdı sizi bu milletin elinden?
Yaşanan sürecin özü, İktidar Seçim ve Koltuk peşinde, Vatandaş geçim derdinde…
Mecliste gurubu bulunan partiler zaten çuval işi seçim yardımı alıyorlar, Cumhurbaşkanı sınırsız derecede “örtülü ödenek” kullanabiliyor, kamuya ait araç-gereçleri sonuna kadar kullandılar, kullanıyorlar ama demek ki sonuçtan emin değiller ki şimdiden çok açık istismarlara kılıf hazırlığındalar.
İktidar seçim derdinde, her ne olursa, nasıl olursa olsun seçimi kazanma derdinde.
Vatandaş geçim derdinde imiş, emekli ay sonunu getiremiyormuş, faturalarını ödeyemiyormuş, üretici perişanmış, tüketici perişan, kapısına icra dosyası gitmeyen aile kalmamış, illerdeki İcra Dairelerinin sayılarını üçe-beşe katlanmış dosyalar baş edilmez hale gelmiş, gasp, hırsızlık, şiddet, cinayet almış başını gidiyormuş kimin umurunda.
Ülkemin savcıları artan dosyalardan dolayı iş yetiştiremiyor, mahkemeler dava üstüne dava erteliyor, haklı vatandaşın senetli alacağına iki yıldır çözüm bulunamıyor. Siz bu işin önce milleti kazanmakla, gönüllere güller ekmekle çözülebileceğini ne çabuk unuttunuz da Ülkemin kıymetli savcılarının yanına bu yükün hafifletilmesi için yüz binlerce savcı yardımcıları alma çabalarına giriştiniz. Düşünce güzel, düşünce binlerce avukata iş imkanı sunuyor ama gözle görülen millet çığırından çıkmış gerçeğini nasıl kapatacaksınız acaba?
Kim olursanız olun tek derdiniz seçim kazanmak olmasın sakın. Seçimler kazanılır, seçimler kaybedilir, siz siz olun kırdığınız kalpleri kazanmaya çalışın yoksa yükünüz ağır, ……. ten düşmekten beter olursunuz.
Seçim kazanmak için uğraşıp israfları tükettiğiniz kadar, vatandaşa koşup problem çözmek için çalışsaydınız alacağınız dua yüz yıl yeterdi. Bir liraya kendi emeğimizle kendi üreticimizle kendi bağımız, tarlamız la üreteceğimiz mal için sen dur diyerek, ithalat yapıyorum desinler diye beş liraya dışarıdan almanın vebalini nasıl ödeyeceksiniz iyi düşünün bizce.
Yakındır dedik daha yakın olacak, top kimde patlayacak belli değil. Son söz sizdeyken millete eziyet eden zalim olmaktan ziyade, gönüllerin Sultanı olmak için vakit daralıyor. Son söz sırası vatandaşa geçtiğinde kime patlarsa artık..!
GÜNDEM
26 Nisan 2025EKONOMİ
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025EKONOMİ
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025GÜNDEM
26 Nisan 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.