1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. İKTİDAR SABIR, VATANDAŞ YA SABIR DİYOR!..

İKTİDAR SABIR, VATANDAŞ YA SABIR DİYOR!..

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tam 20 yıldır tek başına iktidar olan AKP hükümeti Türk siyasi tarihinde hiç bir siyasetçiye ve siyasi partiye nasip olmamış bir nimeti ne kendi adına nede Ülkemiz adına fırsata çeviremedi, geldiğimiz noktada Ekonomik krizin faturası her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor ve bu tablo karşısında iktidar; vatandaşa “sabır” tavsiye ediyor, vatandaş ise ”ya sabır” diyor.

Toplum ise “hüzünlü”, zaman zaman da “öfkeli”…

En büyük insan sermayemiz olan “parlak” beyinlerimiz de geleceklerini yurttaşında arıyor. Doktorlarımız, mühendislerimiz ülkeyi terk etme arayışında. Güzel yurdumuz “beyin göçü” ile adeta çoraklaşmanın eşiğinde Bu arada; toplumda karamsarlık giderek yaygınlaşıyor.

Bazı araştırma şirketlerinin araştırmasına göre; toplumun yüzde 80.4’ü “işlerin iyiye gitmediği kanaatinde”, yüzde 68.2’si de “ekonomik olarak gelecekte daha kötü durumda olacağını” düşünüyor.

Halkımızın yaklaşık dörtte üçü yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor, sağlıklı beslenemiyor, geleceğinden endişeli ve umutsuz. iktidar ”sabır”  vatandaş ”ya sabır” diyor…

Vatandaş alternatif arayışında, muhalefetin  “umut” vermesi için, “biz iktidara gelirsek işler düzelecek” derken plan programını bir an önce açıklayıp vatandaşı ikna etmeli; ikna edici ve inandırıcı olmalı ki halkın güvenini kazanabilsin

Bu ekonomik tablo karşısında iktidarın öngörüleri gerçekleşemiyor, “sabır” tavsiye ediyor, vatandaş ise ”ya sabır” diyor.

Öte yandan; yüksek enflasyon ve zamlar nedeniyle geçinmek her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

Ekonomik kriz; her yaştan insanı derinden etkiliyor, ortaya çıkan yoksullaşmanın tahribatı, en çok çocuklar üzerinde “yıkıcı” oluyor.

RAKAMLAR İÇİMİZİ ACITIYOR

Toplum kesimlerine ve ekonominin çeşitli sektörlerine ilişkin rakamlar; içimizi acıtıyor, umutsuzluğun ve karamsarlığın giderek yaygınlaşmasına neden oluyor.

Bu arada; yeni asgari ücret yüzde 29.3 artışla 5 bin 500 TL olarak açıklandı.

Oysa; TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre, haziran ayında açlık sınırı 6 bin 391, yoksulluk sınırı da 20 bin 818 TL oldu.

Böylece açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark 891 TL oldu.

Öte yandan; Türkiye’de asgari ücretle çalışanlar, toplam çalışanların yüzde 36.2’sini oluşturuyor.

Ülkemizde 7 milyonu aşkın asgari ücretli var ve 1.5 milyonu geçen emekli de açlık sınırının altında yarı aç, yarı tok yaşam sürdürüyor.

Bu tablodan çıkan sonuç; temmuz ayında belirlenen 5 bin 500 TL’lik yeni asgari ücret de açlık sınırının altında.

Ayrıca; toplumun orta direği, demokrasinin sigortası olan esnafın durumu da “iç açıcı” değil.

Ekonomideki “olumsuz” gidişin faturası; toplumun her kesimini olduğu gibi esnafı da derinden etkiliyor.

Bu yılın ilk beş ayında 47 bin esnaf kepenk kapattı.

Borçla ayakta durmaya çalışanlar ise aldıkları kredileri ödeyemiyorlar.

İcra dairelerinde icra dosyası sayısı 24 milyonu buldu.

Ülkemizde Hal Böyle İken;

20 Yıldır Ülkemizi yönetenlerin tekrardan bizi seçin bu ekonomiyi biz düzeltiriz demeleri ne kadar enteresan değil mi? aklıma şu soru geliyor bunu sormadan da geçemeyeceğim, 20 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyordu neden ekonomimiz bu hale geldi?

Ekonomi Bakanımız Sayın Nebati ise 6 ay uyuyun sonra bakın neler olacak demesinin ardından tam altı ay geçti Sayın Nebati bu defa 2023 şubat ayını işaret etti sizce İnanalım mı Sayın bakanın söylemine!..

Bazı Araştırma şirketlerinin anket sonuçlarına göre, yurttaşların dörtte üçü ülkenin en büyük sorunu olarak “geçim sıkıntısını ve pahalılığı” görüyor.

Bu arada; 10 haneden 6’sı borçla yaşıyor ve ankete katılanların yüzde 62.4’ü de fiyat artışlarını “yanlış” ekonomi politikasına bağlıyor, ve Ülkeyi yönetenleri sorumlu tutuyor, genel tabloya baktığımızda toplumun her kesiminin barınma ve beslenme problemi yaşadığını görüyoruz.

Öte yandan; yüksek enflasyon ve TL’nin değer kaybı, kirada oturmayı da olanaksız hale getiriyor.

Bir başka sorun ise konut kiralarında, Çalışma yaşında olanlar bile kiraları karşılamakta zorlanırken üniversite yurt ücretlerine yüzde 70 zam yapılması nedeniyle öğrenciler de, önümüzdeki yıl yurt bulamama durumuyla karşı karşıya. 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin, bu kadar ekonomik  olumsuzluklara rağmen  halen biz bu ekonomiyi düzelteceğiz demesi bana çok manidar geliyor ve önümüzdeki seçimlerde bu söylemlerinin ne kadar karşılık bulacak hepimizin merak konusu…

Sonuç olarak: Toplum kesimleri beslenmeye ve barınma problemine ivedi, aynı zamanda da kalıcı çözüm bekleyen vatandaş ”ya sabır” deyip sandığı bekliyor, Kırılan umutlarının yeniden yeşermesini istiyor…

Kalın Sağlıcakla…

İKTİDAR SABIR, VATANDAŞ YA SABIR DİYOR!..
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir