İslâm dini ve İslâm ahlâkı son 200 yıl içinde en büyük zararı AKP ve Erdoğan’dan görmüş olup, böyle giderse, bir taftan Prof. etiketli sünnet- hadis düşmanı, ”Ölülerin ruhuna Kur’an okunmaz’- İslam’da kurban kesme yoktur”‘ diye salya döken sapık hokkabaz İlâhiyatçılar, diğer taraftan Hakk ve hukuktan bağını koparmış AKP’nin yüzünden câmiler tamamen boşalıp, yeni yetişen nesillerimiz ya deist, ya da ateist olacaklardır.
DİNİ YULAR YAPTILAR!
Toplum mühendisleri, toplumu kontrol edip istenilen tarafa yönlendirmek için bilinçaltını oluşturan kelime ve kavramları seçerek bu kelime ve kavramlar sayesinde toplumu ve fertleri itaatkâr, sorgulamayan, güdülebilir bir sürü haline sokarlar.
Buna en güzel örnek;
AKP’nin, dolaysıyla Erdoğan’ın yıllardan beri rakiplerine karşı kendine üstünlük sağlayan elindeki tek ve en güçlü silâhı, Türk insanının dini hassasiyetlerini ve bilinçaltındaki mânevi kavramlarını aşırı bir şekilde istismar ederek ustaca kullanmasıdır.
Bu silâhı iktidarın elinden alabilecek bir muhalefet henüz yoktur, çünkü muhalefet mânevi derinliğe sahip olmayıp bu konularda çok sığ ve câhildir.
Muhalefet liderlerinin tamamı, henüz akıl bâliğ olmamış ilk mektep tâlebelerinin seviyesinde olup mânâ körü ve idrak fukarasıdırlar.
Toplumun veya ferdin şuur altındaki mânevi kavramlar çok usta bir şekilde istismar edilir ve bunun neticesinde; istismar edilen bu mânevi kavramlar bir yular veya da esaret prangası olarak beyinlere takılarak toplumlar – fertler istenilen yöne doğru gayet rahat bir şekilde çekilebilirler. Yâni gayet rahat güdülebilirler!
Muhalefetin de dini bilgisi ve dine karşı en ufak bir ilgisi olmadığından (sadece zevzeklik ve ukalalık yaptığından) dolayıdır ki, meydanı boş bulan AKP, din yuları ile bu toplumu her zaman istediği yöne çekmeye devam edecektir.
Muhalefetin hakkını yemeyelim!
Muhalefet, bütün bu noksanlıklarına rağmen münâfık değildir ama mânen zır câhildir.
HAKSIZ MIYIM?
***********
ANKARA! ADAM GİBİ DİNLE!
Sözüm, ayırımsız tamamınızadır.
Sözüm, kin ve nefret söylemleriyle toplumu ayrıştıranlaradır.
Sözüm, Türk’ün namusuna, vatanına, dini ve ahlâkına kıyanlaradır.
Sözüm, Atamızı, Andımızı ve Türk kimliğini içine sindiremeyenleredir.
Milletvekili seçilmekle sakın adam olduğunuzu sanmayın!
Şayet seçilmeden önce adam değilseniz hep öyle kalırsınız, Milletvekilliğiniz bu gerçeği değiştiremez.
Adamlığın temelinde ana sütü, helâl lokma, iman, âile terbiyesi, asalet, soy, sop yatar ve herkes kendinde neyin ne kadar bulunduğunu çok iyi bilir.
Adamlığın en önemli olmazsa olmazı, ruhlar meçlisinde Allah’a verilen KULUK SÖZÜNE sadakattir, sırat-ı müstakim üzere haramsız, yalansız, ihanetsiz yaşamaktır.
Dünyaya gönderildikten sonra ‘’kulluk sözüne’’ sadık kalmayarak Allah ile olan dostluktan vazgeçip şirke düştünüz, dünyaya meyledip oburlaştınız, vatana- Devlete- Dine ve namusa kast ettiniz.
Ve dahası;
İnsanlık adına her neyiniz varsa hemen hepsinden sıyrılarak vurdunuz, kırdınız, millete dayılanıp külhanbeylik tasladınız, anası ile gelip size soru soranları utanmadan haşladınız.
Yetmedi;
Kâh bölücü başı ile masaya oturup yeni haritalar çizdiniz,
Kâh papazın heykeli altında attığınız imza ile şerefinizi kâfire devrettiniz.
Eminim ki;
Namazlarınızdan sadece bir vaktini hulisi kalp ile, ihlâs ve tevekkül içinde kılabilseydiniz asla ve asla bu millete kıyamaz ve yukarıda saydığım fenalıkların hiçbirini yapamazdınız!
Milletvekilliği, beşerin insana dört yıllığına taktığı bir etiketten ibarettir ki bugün taktığı bu etiketi yarın söker alır. Bâki ve değerli olan sadece ve sadece haysiyetin, şerefin, asaletin ve adamlığın etiketidir.
Sık sık aynanın karşısına geçerek, burunlarınızın uzayıp uzamadığına bakınız!
Sakın şımarıp çevrenize karşı, bencil, kibirli, geveze ve ukala olmayınız!
Sadece adam olunuz!
Tabii ki seçilmeden önce de adamsanız!
Çünkü sonradan adam olunamıyor da!
ANKARA BÖYLE DE, BİZLER NASILIZ?
Çıplaklık,
Hayasızlık,
Ahlâksızlık,
İbâdetsizlik ve Allah’a muhalefet,
Siyâsilere karşı dalkavukluk, düşmüşlere karşı merhametsizlik ki günahta sınır tanımayan kokuşmuş bir toplum olduk.
Bakın işte!
Yaz gelince, en muhafazakâr olarak bildiğimiz Hafız Teyzemizin kızı bile utanmadan göbeğini açarak dolaşmakta.
”Kızım bu halin hiç hoş değil, göbeğini kapat” diye nasihat etsen, sokaktan geçen bir sürü puşt, hergele namussuz kızdan yana olup üzerine yürüyorlar. En milliyetçi bildiğimiz gazeteler (Yeniçağ) bile bu gibilere sahip çıkarak şerefsizlikte sınır tanımaz oldular.
Yeniçağ gazetesinin bu çirkin davranışını Yazar Arslan Bulut’a iletmiştim. Hassasiyet gösterip Yeniçağ’a bu ayıbını hatırlattı mı bilemem.
27 Haziran 2023
ORHAN KILIÇOĞLU